Veli Bilgilendirme Sunumu | Proje Sayfası | İdareci ve Öğretmen Bilgilendirme Sunumu |
Ortaokul 5 ve 7. Sınıflar Rehberlik Programı
Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele 2024 Faaliyet Planı uygulamaları (3.2.6 İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Üniversiteler ve ASH İl Müdürlüğü personellerinden oluşturulacak bir çalışma grubu tarafından; okulöncesi, ilkokul ve ortaokul-lise çağındaki çocuklara uygun olarak geliştirilen eğitim programının İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından uygulanması.) maddesi gereğince; ortaokul çağındaki çocuklara uygun olarak geliştirilen rehberlik programının 2025 yılı sonuna kadar tüm sınıf düzeylerinde uygulanması gerekmektedir.
Bu kapsamda;
olmak üzere iki ayrı program hazırlanmış olup, programlar ve program uygulanırken kullanılacak olan video bulunmaktadır.
Programların 2024-2025 eğitim öğretim yılı sonuna kadar, belirtilen sınıf düzeylerindeki tüm şubelere uygulanacak, uygulama verileri Rehber Öğretmen/Psikolojik Danışman bulunan okullar e-Rehberlik modülüne işleyecek, Aralık 2024 ve Mayıs 2025 aylarının son haftasında raporlaştırılacaktır.
Şiddet; temelinde bireylere veya gruplara zarar verici davranışları barındıran bir olgudur. Dünya Sağlık Örgütü tarafından yapılan şiddet tanımı şöyledir: "Fiziksel güç ya da kuvvetin, amaçlı bir şekilde kendine, başkasına, bir gruba ya da topluluğa karşı fiziksel zarara yol açacak ya da fiziksel zararla sonuçlanma ihtimalini artıracak, psikolojik zarara, ölüme, gelişim sorunlarına ya da yoksunluğa neden olacak şekilde tehdit edici biçimde ya da gerçekten kullanılmasıdır" (World Health Organization, 2002).
Kişiler arasında baskı, kısıtlama ve engellemelerle karakterize olan şiddet; kimi zaman bireylere kimi zaman ise gruplara yönelik olabilmektedir. Şiddete maruz kalan kesim çoğunlukla toplumda dezavantajlı konumda olan bireylerden oluşmaktadır. Farklı etnik veya cinsel kimlik sahibi olmak; kadın, yaşlı, hasta veya çocuk olmak da şiddete uğrama açısından risk içermektedir. Toplumda "zayıf" olarak algılanan, kendini savunmada zafiyeti olan kişi ve gruplar daha fazla şiddetle karşılaşmaktadır. Kime yönelik olursa olsun şiddet bir suçtur ve kişilere fiziksel ve psikolojik açıdan zarar vermektedir.
Günümüzde özellikle kadına yönelik şiddet; sokakta, evde, iş yerinde kısaca günlük yaşamın neredeyse her yerinde görülmektedir. Kadınların pek çok ülke ve kültürde aile içi şiddetin hatta namus cinayetlerinin mağduru olduğu, iş yerlerinde psikolojik şiddetle karşılaştığı, bazılarında seyahat veya yerleşim gibi temel haklarının ihlal edildiği hatta kocalarını seçmek için bile izin verilmediği veya evlenmeye zorlandıkları, oy kullanamadıkları bilinmektedir (Sokullu-Akıncı, 2011).
Birleşmiş Milletler'in Kadına Yönelik şiddetin Yok Edilmesi Bildirgesinde kadına yönelik şiddet; "Cinsiyet temelli, kadınlarda fiziksel, cinsel, psikolojik olarak bir zarar ve üzüntü sonucunu doğuran veya bu sonucu doğurmaya yönelik özel veya kamu yaşamında gerçekleşebilen her türlü davranış, tehdit, baskı veya özgürlüğün keyfi olarak engellenmesidir" şeklinde tanımlanmaktadır (CEDAW: 1993).
Ülkemizde kadına yönelik şiddeti önleme hedefine dair yapılan çalışmalardan bir kısmı şu şekilde sıralanabilir. Anayasa'nın 17. maddesinde "Herkes; yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir. Kimseye işkence ve eziyet yapılamaz, kimse insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir cezaya ve muameleye tabi tutulamaz." denilmektedir. Buradan yola çıkarak kadına yönelik şiddet, mevcut anayasal hakkın ihlal edilmesi anlamına gelmektedir. Ayrıca 2012 yılında 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kabul edilmiştir.
Kadına yönelik şiddeti önlemede daha profesyonel çalışmalar yürütmek adına 1990 yılında Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK), şiddete uğrayan kadın ve çocuklar için ilk kadın konukevlerini açmaya başlamıştır. 1994 yılında Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü (KSSGM) tarafından şiddete uğrayan kadınlara hukuki ve psikolojik danışmanlık, girişimcilik, el emeğinin değerlendirilmesi konularında hizmet vermek üzere, Bilgi Başvuru Bankası (3B) kurulmuştur. 1998 yılında aile içi şiddete uğrayan kişilerin korunması için tedbirler alınması düzenleyen 4320 Sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun yürürlüğe girmiştir. Aralık 2000'de istismara uğrayan, uğrama riski taşıyan kadınlara rehberlik hizmeti için 183 Alo Kadın ve Çocuk Hattı faaliyete geçirilmiştir. 2002 yılında Yeni Türk Medeni Kanunu yürürlüğe girmiş, 2004 yılında Yeni Türk Ceza Kanunu kabul edilmiştir. Devlet desteği ile yapılan çalışmalara ek olarak çeşitli sivil toplum kuruluşları yoluyla da bu sorunun çözümüne ve önlenmesine dair çalışmalar yapılmaya devam etmektedir. Okullarda yürütülen şiddeti önleme çalışmaları, sivil toplum kuruluşlarının yaptıkları çalışmalar, KADES gibi uygulamalar, jandarma- polis gibi güvenlik güçlerinin yürüttüğü projeler yoluyla vatandaşlar bilinçlendirilmeye çalışılmaktadır.
Adres:
Hilalkent Mahallesi Ayyıldız 4. Sokak No 5 Merkez / Kütahya
Telefon
0 (274) 502 23 26